Otizm Spektrum Bozukluğu; genel olarak erken çocukluk dönemlerinden itibaren görülen ve ilerleyen yaşlarda da etkisi süren, kişinin çevresiyle kurduğu iletişimde sözel ya da motor davranışlarında meydana gelen aksaklıklar nedeniyle zorluk yaşadığı gelişimsel bir bozukluktur. Gelişen teknoloji ile birlikte artık günümüzde otizmli bireylere tanı konulması oldukça kolaylaşmıştır. Erken tanı ve uygun terapi yöntemleri ile otizmli bireylerin sosyal yaşama adapte edilebilmesi daha kısa sürede ve daha kolay bir şekilde sağlanabilmektedir.
Otizmli bireylerin tedavilerinde kullanılan yöntemlerin amacı, bu bireylerin sosyal ve bireysel becerilerinin geliştirilebilmesidir. Bu yüzden tedavi esnasında davranışsal eğitimler ve bireye, ailesine uygun özel terapi yöntemleri kullanılır. Tanı almış ve terapi için psikoloğa başvurmuş 6 yaşındaki otizmli bir birey için verilebilecek olan psikolog önerileri şu şekildedir:
Çocuk Ebeveyn Etkileşimi
Her eğitim ve hastalık sürecinin atlatılması konusunda en öncelikli olan, önem taşıyan nokta ebeveyn ve çocuk etkileşimidir. Ebeveynler, yaşanılan süreçlerde ne kadar çocuklarının gelişimine destek sağlarsa uygulanan tedavilerin olumlu sonuçları da aynı oranda etkisini arttırır. Dolayısıyla tanı almış otizmli bireylerin terapisine başlanmadan önce ebeveynlerin bilgilendirilip süreç boyunca onların desteğinin alınması oldukça önemlidir.
Sözel ve Bedensel Dil Gelişimi
Küçük yaşlar iletişim becerileri ve dil gelişimi açısından en önemli dönemlerdir. Otizmli bireylerde en sık karşılaşılan sıkıntılardan biri, onların hem kendini iyi bir şekilde ifade edememesi hem de çevresiyle iletişim kuramamasıdır. Bu yüzden gerek beden dili gerekse sözlü iletişim kanallarının az da olsa aktif bir şekilde kullanılması gerekir. Danışan, yapmış olduğu eylemleri ya da istediği şeyleri tek kelime ile de olsa ifade etmeye çalışmalıdır. Bunun için evde ihtiyaç duyacağı nesnelerin kaldırılması ve bireyin, o nesneyi istemek için iletişime teşvik edilmesi gibi bir yöntem uygulanabilir.
Göz Kontağı Kurma
Otizmli çocuklarda en çok karşılaşılan bir diğer sorun, çocukların bir başkası ile göz kontağı kuramamasıdır. Göz temasının kurulamaması büyük oranda iletişimi de etkileyen bir durumdur. Bunun aşılabilmesi için danışan evde küçük adımlarla ailesinden başlayarak göz kontağı kurmaya çalışabilir. Bu noktada ebeveynler çocukların sevdikleri nesneleri gözleri ile takip ederken onları gözlerinin olduğu noktaya çıkarıp çocuklarını göz teması kurmaya alıştırabilir.
Özel Olmayan Eğitim Kurumları
Otizmli danışanların; özel bir eğitim kurumu yerine herhangi bir tanı almamış çocukların gittiği okullara gitmeleri, daha açık bir ifadeyle hayatın içinde bir arada olmaları oldukça önemlidir. Onlar ile birlikte derse girmeleri ve teneffüse çıkmaları otizmli bireylerin sosyal gelişimleri için fayda sağlayacaktır.
Sosyal Hayat
Otizmli bireylerin yalnızca ev ya da okulda iletişim kurması yerine daha çok sosyal hayatın içine karışması gerekmektedir. Bunun için bu bireylerin çeşitli gruplar ya da kulüplere katılımını sağlamak onların yararına olacaktır. Yalnızca etkileşim yönünden bireylere fayda sağlayacak topluluklardan ziyade bir spor kulübüne katılması sağlanarak bireyin hem fiziksel hem de mental açıdan gelişimi sağlanabilir.
Motor Beceriler ve Mental Gelişim
Otizm tanılı bireylerin el becerilerini geliştirebilmesi ve hayal gücünü dışa yansıtabilmesi için resim, çizim, boyama gibi kendilerini rahat ve özgür hissedecekleri aktivitelerde bulunmaları onların gerek bedensel gerek duygusal açıdan gelişimlerine katkı sağlayacaktır.
Model Alma
Otizmli bireylerin sınırlı olduğu bir başka alan da oyuncaklar ile uygun bir biçimde oynama becerisindeki eksiklikler ya da nesneleri amacı dahilinde kullanımında sıkıntı yaşamasıdır. Bu gibi durumları giderebilmek için Albert Bandura’nın sosyal öğrenme kuramının ilkeleri izlenerek model alma yöntemi kullanılabilir. Model alma direkt görsel model izlenerek kullanılabilen bir yöntem olmasının yanı sıra video modelle öğretim tekniği de kullanılarak çocukların gelişimlerini sağlama noktasında adımlar atılabilir.
Doğa ile Vakit Geçirme
Tanı almış otizmli çocukların evde vakit geçirmesi yerine doğada vakit geçirmesi onun hem çevreyi tanıması, yabancılık çekmemesi açısından önem taşırken hem de yine motor becerileri üzerinde büyük katkı sağlayacaktır.
Müzikal Aktiviteler
Otizmli bireylerin gelişimi konusunda yapılan araştırmalara göre müzik terapisinin bu çocukların özellikle duygusal açıdan fayda sağladığı görülmüştür. Otizmli bireyler müzikal olan işitsel uyaranlara diğer işitsel uyaranlardan daha çok tepki vermektedir. Ayrıca vermiş olduğu tepkiler de uyaranlarla alakalı, onlara daha uygun tepkilerdir.